KOLON KANSERİ TEDAVİSİNDE SPOR VE EGZERSİZ ÖLÜM RİSKİNİ %37 AZALTIYOR
Kolon kanseri, dünyada ve ülkemizde en sık görülen üçüncü kanser türü olup, kansere bağlı yaşam kayıplarının ikinci önemli nedenidir. Bu kanser türü, tanısı konulduğu andan itibaren hastalar ve yakınları için zorlu bir süreç başlatır; cerrahi müdahaleler, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler hayat kurtarıcıdır ancak beraberinde ciddi yan etkiler getirebilir. Bu süreçte yaşanan yorgunluk, kas kaybı, psikolojik stres ve yaşam kalitesinde düşüş, hastaların günlük yaşamlarını doğrudan etkiler. Modern onkolojide tedaviyi destekleyici yaklaşımlar, hastaların bu zorlukları aşmasını kolaylaştırmak ve tedavi sürecini daha yönetilebilir kılmak için giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu yaklaşımların en erişilebilir, güvenli ve etkili olanlarından biri düzenli egzersizdir. Medicana Sağlık Grubu Medikal Onkoloji Bölümünden Prof. Dr. Deniz Arslan, kolon kanseri tedavisinde sporun faydaları hakkında bilgilendirmede bulundu.
Medicana International İstanbul Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümünden Prof. Dr. Deniz Arslan, yapılan klinik çalışmaların düzenli fiziksel aktivitenin kolon kanserinde hem önleyici hem de tedavi sonrası destekleyici roller oynadığını gösterdiğini belirtti. Egzersiz, vücutta doğal mutluluk hormonları olan endorfinlerin salgılanmasını sağlayarak moral ve duygusal durumu iyileştirir, kaygıyı azaltır ve tedaviye olan motivasyonu artırır. Özellikle ameliyat sonrası dönemde yapılan hafif yürüyüşler, bağırsak hareketlerini normale döndürür, sindirim sisteminin hızlanmasına katkı sağlar ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olur. Bunun yanı sıra derin ven trombozu riskini azaltarak tedavi sürecinde karşılaşılabilecek komplikasyonların önüne geçer. Bu sayede hastalar hem fiziksel olarak daha güçlü kalır hem de psikolojik iyilik halleri korunur” dedi.
Düzenli spor kolon kanserinde nüks riskini %6,5 azaltıyor
Egzersiz, kemoterapiye bağlı yorgunluk ve kansızlıkla mücadelede etkilidir. Düzenli orta şiddette egzersiz yapan hastaların enerji seviyeleri artarken, yorgunluk hissinin azaldığını belirten Prof. Dr. Deniz Arslan, “aynı zamanda kas kütlesini koruyarak günlük aktiviteleri sürdürme becerisi gelişir. Egzersiz, kas kaybını önlemenin yanı sıra, metabolik işlevleri destekleyerek vücudun tedaviye adaptasyonunu kolaylaştırır ve hastaların fiziksel dayanıklılığını artırır. Bu sayede hastaların hem fiziksel hem psikolojik iyilik hali desteklenir. Araştırmalar, düzenli egzersiz yapan kolon kanseri hastalarında hastalığın nüks oranının yaklaşık %6,5 azaldığını ve genel sağkalımın yaklaşık %7 arttığını göstermektedir. Ayrıca yaşam kayıpları riskinde %37’lik bir azalma sağlamaktadır. Bu etkiler, egzersizin insülin direncini iyileştirmesi, enflamasyonu azaltması, metastaz mekanizmalarını baskılaması, tümöre besin sağlayan yeni damar oluşumunu önlemesi ve bağışıklık sistemini aktive etmesi ile açıklanmaktadır” şeklinde konuştu.
Her hasta için kişiye özel egzersiz şart
Her hasta için egzersiz türü ve şiddeti, kişinin genel sağlık durumu, tedavinin evresi ve fiziksel kapasitesine göre belirlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Deniz Arslan, Egzersize başlamadan önce mutlaka onkoloji ekibi ile görüşülüp onay alınması gerekir. Düzenli egzersiz planları, hastanın günlük rutinine uygun şekilde yapılandırıldığında tedavi sürecinde karşılaşılan yorgunluk ve psikolojik stres azaltılabilir. Haftada 150-180 dakika orta şiddette tempolu yürüyüş, hafif koşu, yavaş bisiklet sürmek veya yüzme önerilir. Bunun yanında haftada 2-3 gün hafif ağırlık veya direnç bantlarıyla yapılan egzersizler, kas kaybını önler ve kas kuvvetini artırır; özellikle bacak, kol, sırt ve göğüs kasları hedeflenmelidir. Kişiye özel egzersiz, hastaların tedaviye uyumunu artırır ve hem fiziksel hem psikolojik dayanıklılığı güçlendirir” dedi.
Spor, kanser tedavisinin etkisini artırıyor
Tedavi günlerinde vücudu dinlendirmek önemlidir; egzersiz yorgun hissettirmemeli, aksine canlandırıcı olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Deniz Arslan, “egzersiz, kolon kanseri tedavisinde hem sağkalımı artıran hem de yaşam kalitesini yükselten standart, aktif ve güçlü bir tamamlayıcıdır. Düzenli spor, sadece fiziksel iyileşmeyi desteklemekle kalmaz, aynı zamanda hastaların tedavi motivasyonunu artırarak günlük yaşam aktivitelerini sürdürmelerine yardımcı olur. Davranış değişikliği ve egzersizin sağlık politikalarına entegrasyonu desteklenmeli, gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, her adım yalnızca fiziksel değil, kansere karşı verilen mücadelede güçlü bir sembolik adımdır” şeklinde konuştu.







