
Sağlıklı bir yaşam tarzı, eski sigara içicilerinin her türlü nedene bağlı ölüm riskini azaltmalarına yardımcı olabilir
Yayınlandı: 22 Eylül 2022
İletişim: NCI Basın Ofisi – 240-760-6600
NCI araştırmacılarının yeni bir çalışmasına göre, sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyen eski sigara içicileri, benimsemeyenlere kıyasla tüm nedenlere bağlı ölüm riskini daha düşük yaşıyor. Sağlıklı bir yaşam tarzından kasıt; sağlıklı bir vücut ağırlığını korumak, düzenli fiziksel aktivite yapmak, dengeli beslenmek ve alkol tüketimini sınırlamak.
Bu çalışma, Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin (NIH) bir parçası olan NCI tarafından yürütüldü. Özellikle kalp, akciğer hastalıkları ve kanser gibi ölümcül hastalıklardan kaynaklı ölüm riskinde ciddi bir düşüş gözlendi. Bu bulgular, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan yaklaşık 52 milyon eski sigara içicisi için oldukça önemli sonuçlar doğurabilir.
Yaklaşık 19 yıl süren takip sonucunda elde edilen verilere göre, sağlıklı yaşam tarzına uyan bireylerde ölüm riski %27 oranında daha az. Bulgular, 22 Eylül 2022’de JAMA Network Open’da yayımlandı ve NIH-AARP Diyet ve Sağlık Çalışması’na katılan büyük bir eski sigara içicileri grubunun analizi ile ortaya çıktı.
Çalışmanın baş yazarı, NCI Kanser Epidemiyolojisi ve Genetiği Bölümü’nden Dr. Maki Inoue-Choi, yaşam tarzı faktörleri ile ölüm riski arasındaki güçlü bağlantıların kendisini şaşırttığını belirtti. Sağlıklı kiloya sahip olmak, yeterli fiziksel aktivite, kaliteli beslenme ve sınırlı alkol tüketimi gibi davranışlar sergileyen katılımcıların, bu davranışlara uymayanlara göre daha düşük ölüm oranlarına sahip olduğu gözlemlendi.
Sigarayı bırakmanın sağlığa olan faydası zaten biliniyor, ancak sigarayı bırakan bireylerde hâlâ hastalık ve erken ölüm riski tamamen ortadan kalkmıyor. Bu nedenle, sigarayı bıraktıktan sonra sağlıklı yaşam tarzını benimsemek daha da kritik hale geliyor.
Bu çalışmada 1995-1996 yılları arasında NIH-AARP Diyet ve Sağlık Çalışması’na katılan ve anketleri dolduran 159.937 eski sigara içicisinin verileri kullanıldı. Katılımcıların ortalama yaşı 62,6 idi ve 2019 yılına kadar takip edildiler. Bu süre boyunca 86.127 katılımcı hayatını kaybetti. Ölüm nedenleri Ulusal Ölüm Endeksi’nden elde edildi.
Her katılımcıya, yaşam tarzı önerilerine uyum derecesine göre bir puan verildi. Bu puanlar; vücut kitle indeksi (DSÖ verilerine göre), beslenme kalitesi (2010-2015 Amerikan Beslenme Kılavuzu), fiziksel aktivite (Amerikalılar İçin Fiziksel Aktivite Kılavuzları) ve alkol tüketimi (2020-2025 Amerikan Beslenme Kılavuzu) temel alınarak hesaplandı.
Analiz sonucunda, en yüksek yaşam tarzı uyum puanına sahip olan eski sigara içicilerinin, en düşük puana sahip olanlara göre herhangi bir nedenden ölüm riski %27 daha azdı. Ayrıca kanser nedeniyle ölüm %24, kalp-damar hastalıkları nedeniyle ölüm %28 ve solunum yolu hastalıkları nedeniyle ölüm %30 daha düşüktü. Bu düşüşler; katılımcının sağlık geçmişi, günlük sigara tüketimi, sigarayı bırakma yılı ve sigaraya başlama yaşı gibi değişkenlerden bağımsız olarak geçerliydi.
Bireysel yaşam tarzı önerileri bazında bakıldığında da benzer sonuçlar vardı:
Fiziksel aktiviteye uyanların ölüm riski %17,
Sağlıklı vücut ağırlığına sahip olanların %14,
Beslenme kalitesi yüksek olanların %9,
Alkol tüketimini sınırlayanların ise %4 daha düşük çıktı.
Dr. Inoue-Choi, “En büyük faydayı elde etmek için birden fazla yaşam tarzı önerisine uymak en iyisidir. Ama tek bir öneriye uyanlar bile olumlu etkilerden yararlandı” dedi.
Araştırmacılar, çalışmanın gözlemsel olduğunu ve neden-sonuç ilişkisi kuramadığını da belirtti. Her ne kadar birçok faktör kontrol edilmiş olsa da, ilişkilerin başka etkenlerden kaynaklanabileceği olasılığı göz ardı edilemez.
Son olarak araştırmacılar, farklı etnik gruplar ve sosyoekonomik yapıya sahip daha çeşitli topluluklarda benzer çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı. Çünkü NIH-AARP çalışması büyük oranda beyaz ve sosyoekonomik durumu yüksek bireyleri kapsamaktadır.